18.08.2013

Böcek başına 5 bin dolar !

Böcek başına 5 bin dolar !


Google, ‘bug’ takipçilerine ödediği ödülün 2 milyon dolara ulaştığını açıkladı.

Eğer Google ve Facebook gibi büyük teknoloji şirketlerinin ‘böceklerini’ bulan biriyseniz, son günler sizin için oldukça karlı geçmiş demektir.

Google, ‘sistem hatası’ anlamına gelen ‘bug’ takipçilerine ödediği ödülün 2 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Şirket, bug başına 5 bin dolar ödeme yaparken, Facebook’un ödediği toplam miktar 1 milyon dolara ulaştı.

Teknoloji devleri, üçüncü parti yazılımcılara ne kadar minnettar olsa azdır. Web’den mobil platforma uzanan son derece geniş bir dijital dünyada teknik açıklar bulundurmamak neredeyse imkansız.

Google, bu açıklarını, yani ‘bug’ olarak adlandırılan sistem hatalarını bulan WhiteHat yazılımcıları çok seviyor olmalı ki, onları teşvik etmek için önemli bir açıklamada bulundu (Böcek ifadesinin teknik olarak ‘bug’ için doğru olmadığını not düşelim).

Google, açıklarını bulan yazılım geliştiriciler için özel bir ödüllendirme programına sahip. Ayrıca, bug bulma programları, Web biriminde ‘Chromium’ adı verilen bir birimde analiz ediliyor.

‘BUG’ AVLAMAYA DEVAM

VentureBeat sitenini verdiği bilgiye göre, Google bugüne kadar bug tespiti yapan WhiteHat yazılımcılara tam 2 milyon dolar ödeme yaptı.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Google’ın WhiteHat’lere ödediği ödülü 5 kat artırmış olması. Bunun nedeni, tespit edilen bug’ların kötü amaçlı olarak da satılabilecek olması. Bu tür risklerin önüne geçmek için, Google için bug bulmak, size 5 bin dolar kazandıracak.

Facebook ise bugüne kadar ‘Bug Bounty’ programıyla toplam 1 milyon dolar dağıttığını açıklarken, bugüne kadar verilen en yüksek ödülün 20 bin dolar olduğu ifade edildi.

Kaynak:Ntvmsnbc

16.08.2013

Ölüm tarihinin peşine düştüler !

Ölüm tarihinin peşine düştüler !


İngiliz bilim adamlarından ölüme dair müthiş buluş.İngiliz bilim adamları ömrü tahmin edebilen bir ‘ölüm testi cihazı’ geliştirdi. Cildin hemen altına yerleştirilen lazer sinyal, kişinin vücudunun ne kadar yaşlandığını ölçüyor.
Lazer ışını ağrısız olmakla birlikte kanser ve bunama hastalıklarını test etmek için de kullanılabilecek.

Daily Mirror gazetesindeki habere göre, kol saati şeklindeki cihaz, vücudun ne kadar hızda yaşlanacağını hesaplamak için kılcal damarlar içindeki en küçük kan damarlarını analiz ediyor. Lazer, bu hücrelerin işleyişini ölçerek aynı zamanda bir kişinin ne kadar yaşayacağını tahmin ediyor. ’0′ ile ’100′ arasında derecelenen cihazda ’0′ ölü anlamına gelirken ’100′ en uygun durumdaki vücut anlamına anlamına geliyor. Bilim adamları bu derecelendirmeleri kullanarak kişinin ne kadar yaşayacağını hesaplayabiliyor.

İngiltere’deki Lancaster Üniversitesi’nden fizik profesörleri Aneta Stefanovska ve Peter McClintock tarafından patenti alınan cihazın birkaç yıl içinde doktorların kullanımına sunulması bekleniyor.


Gazeteye konuşan Prof. Stefanovska, giderek büyümeye elverişli bir veri tabanı oluşturmayı amaçladıklarını belirterek böylece her insanın bedensel ölçümünün yapılabileceğini bunun sonucunda da tam olarak kaç yıl daha yaşayacaklarını tahmin edebileceklerini söyledi.
Kaynak:DHA

Whatsapp’a yeni özellik !

Whatsapp’a yeni özellik !


Mobil dünyasının en popüler mesajlaşma uygulaması Whatsapp’a yeni bir özellik daha geliyor.

Uygulamayı kullananlar bundan böyle birbirlerine sesli mesaj da gönderebilecek.

Karşı tarafa sesli mesaj göndermek bas konuş mantığı ile olacak. Kullanıcılar butona basıp seslerini kaydedecekler ve butonu bıraktıklarında gerçek zamanlı olarak mesaj karşı tarafa gidecek.

Bununla birlikte uygulama, cihazın kullanıcının kulağında mı yoksa önünde mi olduğunu algılayarak mesaj sesini buna göre ayarlayabilecek.

Whatsapp’tan yapılan son açıklamaya göre tüm dünyada kullanıcılar günde yaklaşık 11 milyar mesaj atıyorlar. Aylık aktif kullanıcı sayısı ise 300 milyon.

CEO’ların dünyadan haberi yok !

CEO’ların dünyadan haberi yok !


Yüzde 68’i hiçbir sosyal medya ağına üye değil.
Dünyanın önde gelen ilk 500 CEO’sunun, sosyal medyadan neredeyse habersiz olduğu ortaya çıktı.
Yapılan bir araştırmaya göre, CEO’ların yüzde 68’i hiçbir sosyal medya ağına üye değil. Sosyal medya kullanan CEO’ların ana tercihi ise iş dünyasının dijital platformu olarak kabul edilen LinkedIn.

Dünyanın önde gelen CEO’ları, dijital dünyanın dışında yaşıyor. Her ne kadar ünleriyle Twitter gibi sosyal ağlarda büyük takipçi kitlelerine ulaşsalar da, CEO’lar sosyal ağların nimetlerinden yararlanmaya hiç ilgi göstermiyor.

1930 doğumlu ABD’li işadamı Warren Buffet, ilk tweet’ini Mayıs 2013’te attı. Şu ana kadar 2 toplam tweet atan Buffet, buna rağmen 541 binden fazla takipçiye sahip. Bu örneğe rağmen, sayısız CEO herhangi bir sosyal medya ağında hesap açma zahmetinde bile bulunmuyor.

CEO.com sitesinin yaptığı araştırmaya göre, Fortune 500 listesindeki CEO’ların sadece yüzde 32’si, en az bir sosyal ağda hesaba sahip. Ancak geride kalan kesim Facebook, Twitter veya bir başka sosyal medya ağında yer almıyor.

TWITTER’DA TAKİPÇİ REKORU KIRIYORLAR

Verilere göre, ABD’nin en büyük şirketlerinin başında yer alan CEO’ların sadece 28’nin Twitter hesabı var. Facebook hesabı olanların sayısı ise 38. Google + ise sadece 5 CEO’nun ilgisini çekmeyi başarabilmiş.

İç karartıcı bu istatistiklere rağmen, iş dünyasının dijital mekanı olarak bilinen LinkedIn, tek istisnayı oluşturuyor.

Fortune 500 CEO’larının neredeyse 3’te 1’i, LinkedIn hesabına sahip. 2013’te LinkedIn’de profili bulunan CEO sayısı 140. Bu sayı, geçtiğimiz yıl profili bulunan CEO oranının yüzde 25.9’dan yüzde 27.9’a çıktığını gösteriyor. LinkedIn’de 500’den fazla bağlantısı olan CEO sayısı ise 25.

Ancak CEO’ların değerini bilmediği asıl platform, Twitter.

The Venture Beat sitesinin haberine göre, Fortune 500 patronları, ortalama bir kullanıcıya oranla 20 kat daha hızlı takipçi kazanıyor. Buffet ise standart bir kullanıcıdan 200 kat hızlı. CEO’ların tweet’lerle kamuoyundaki yerlerini güçlendirebilecekleri, birkaç istatistikle çok net anlaşılıyor.
Kaynak:ntvmsnbc

Bilgisayar oyunu şampiyonuna rekor para ödülü !

Bilgisayar oyunu şampiyonuna rekor para ödülü !


Dota 2 bilgisayar oyunu turnuvasında şampiyon gelen İsveçli takım 1,43 milyon dolar ödül kazandı.
Finali Amerika’nın Seattle şehrinde yapılan turnuvada İsveçli Alliance takımı Ukraynalı Na’Vi takımını az farkla yendi.

Yakınlarda Amerika Birleşik Devletleri’nde bilgisayar oyuncuları lisanslı sporcu olarak tanınmaya başlandı.

Bu da yüksek kabiliyetli bilgisayar oyuncularının artık sporculara verilen vizelere başvurabilmesi anlamına geliyor.

Dota 2, Warcraft 3 oyununda yüzlerce gönüllünün yaptığı değişiklikler sayesinde ortaya çıkan Defense of the Ancients oyununun halefi.

Dota 2, turnuvayı düzenleyen ve ödül parasını sağlayan Valve firması tarafından tasarlandı.

Seattle’daki turnuvaya 12 ülkeden beş kişilik 16 takım katıldı.

Seattle Times gazetesi katılımcı miktarınınsa 1700 olduğunu yazdı.

Takımların oyunda, idareleri altında olan “kahramanları” kullanarak hem kendi kalelelerini korumaları, hem de rakiplerinin kalelerini yok etmeleri gerekiyor.

Stockholm’den gelen turnuva şampiyonu Alliance takımı bu sene kurulup ilk defa Nisan’da Dota 2 yarışmalarına katılmaya başlamış. Takım, diğerlerinin önemsemediği karakterleri seçmeleriyle tanınıyor.

Bu şampiyonlukla Alliance kazandığı Dota 2 şampiyona miktarını dokuza çıkarmış oldu.

Vize

Alliance’ın zaferi, Amerika Göçmenlik ve Vatandaşlık Dairesi’nin Kanadalı bir bilgisayar oyuncusuna sporcu vizesi vermesini takip ediyor.

29 Mayıs’ta başvurusu kabul edilen Danny Le, Amerika’da yaşayıp çalışma hakkı tanınan ilk ‘elektronik sporcu’ oldu.

Le’nin başvurusu geçmişte reddedilmişti.
Kaynak:BBC Türkçe

IZTECH RoboLeague’in ikincisi başlıyor!

IZTECH RoboLeague’in ikincisi başlıyor!

IZTECH RoboLeague (IRL), İYTE IEEE Öğrenci Kolu’nun İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün kuruluşunun 20. yılında ilk olarak gerçekleştirilen ve geleneksel olarak düzenlenmesi planlanan bir etkinlik olarak düşünülmüştür.
Bu yıl IZTECH RoboLeague 2013 (IRL’13) olarak ikincisi düzenlenecektir. Bu etkinlik, robot teknolojilerinin sergilendiği, birbirleriyle mücadele etme atmosferi bulduğu ve aynı zamanda Türkiye’nin her kesiminden öğrencileri ve teknoloji sektörünü bir araya getiren bir organizasyon olması amacıyla planlanmıştır.

İzmir gibi bir büyükşehirde daha önce emsali görülmemiş olan bu etkinliği geri kalan diğer organizasyonlardan farklı kılan noktası ise yetenekli ve bilgili insanları birinci dereceden ortaya çıkarmak ve de sektörün ihtiyacı olan donanımlı işgücü ile tanışması hedefini gütmesidir.

Bu hedefine ise robot yarışmalarına yeni bir soluk olacak şekilde TASARLA-YAP-YARIŞTIR konseptini getirerek ulaşmak istemektedir. IZTECH RoboLeague’in, 26-27 Ekim 2013 tarihlerine İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü kampüsü içinde bulunan “Merkezi Kafeterya” binası ve Prof. Dr. Erdal Saygın Amfisi’nde gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
IZTECH RoboLeague hedefi ve amacı doğrultusunda 2 ana kategoride yarışmalardan oluşmaktadır. Birincisi klasikleşmiş robot yarışmalarını içeren kendi içinde alt kategorileri olan ve genelde ODTÜ Robot Günleri, İTÜRO, Uludağ Robot Günleri vb. etkinliklerin de kapsadığı bir yapıya sahiptir. İkinci kategoriye ise İYTE IEEE Öğrenci Kolu olarak ilk defa 2012’de hayata geçirdiğimiz TASARLA-YAP-YARIŞTIR konsepti egemen olamaktadır.

Toplu taşımacılıkta yeni rüya: Hyperloop !

Toplu taşımacılıkta yeni rüya: Hyperloop !




Amerikalı ünlü girişimci Elon Musk, sese yakın hızda ilerleyen ulaştırma sistemi “Hyperloop” projesini kamuoyuna açıkladı.



Los Angeles ile San Francisco arasında işlemesi öngörülen Hyperloop, günün birinde gerçekleşecek olursa, Kaliforniya eyaletinin iki kenti arasındaki yolculuk 30 dakika kadar sürecek.

SpaceX, Tesla ve PayPal’ın yaratıcısı Elon Musk, upuzun bir tüpün içinde, yastık işlevi görecek hava tabakası üzerinde, çok büyük hızla ilerleyecek kapsüllerle ulaşımı düşlüyor. » Devamını Oku..
Ancak Musk, şu anda çok meşgul olduğunu ve Hyperloop projesini kendisinin gerçekleştiremeyeceğini belirtiyor.

Kağıt üzerinde projesini anlatan Elon Musk, güneş enerjisiyle işleyecek olan bu sistemin, Los Angeles ve San Francisco arasında halen geliştirilmekte olan hızlı tren projesinden daha hızlı, daha güvenli, daha ucuz ve daha başarılı olacağını savundu.

Hyperloop projesi

Musk, “Tabii aslında ışınlanmayı gerçekleştirebilsek müthiş birşey olurdu ama, bunu yapamadığımıza göre, son derece hızlı bir ulaştırma sistemi yaratmanın tek yolu, yerin üzerinde veya altında, özel koşullara sahip bir tüp inşasından geçiyor. dedi.

Musk’ın, birbirlerinden 610 km. mesafedeki Los Angeles ve San Francisco kentleri arasında kurulmasını öngördüğü ulaştırma sistemi, 6 milyar dolara mal olacak.

Yolcu kapsüllerinin 30 saniyede bir yola çıkabileceği, otomobil de taşıyabileceği ve saatte 1220 km. hızla yol alabileceği belirtildi.

20 dolara yolculuk

Musk, “Hyperloop” kabinlerinde seyahat edecek yolcuların, yer çekiminin etkisi bakımından kendilerini hızlı trenden çok uçakta gibi hissedeceklerini söylüyor.

Telekonferansla basın toplantısına katılan Musk, halen ticari uzay yolculuğu projesi SpaceX ile meşgul olduğundan, Hyperloop projesinin ilk örneğini hemen hazırlayamayacağını belirtti.

Tanıtım modelinin 4 yıl içinde tamamlanabileceğini kaydeden Musk, bu tür ulaşım sisteminin 1500 kilometreden yakın kentler arasında en iyi sonucu vereceğini, bundan daha uzak kentler arasında ise, sesten hızlı hava ulaşımının tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Musk, kısa mesafelerde Hyperloop sisteminin uçaktan daha hızlı olacağını, zira uçağın yükselmesi ve alçalması sırasında kaybedilen zamanın kazanılacağını vurguluyor.
Musk, San Francisco-Los Angeles hattının mevcut Kaliforniya otoyolu boyunca uzanabileceğini ve böylece toprak hakları konusunda çok az sorun ve engelle karşılaşılacağını da kaydetti.

Hyperloop hattının depremlere dayanıklı şekilde tasarlanabileceğini de vurgulayan Elon Musk’a göre böyle bir yolculuğun maliyeti bugünün fiyatlarıyla yalnızca 20 dolar olacak.
Kaynak:BBC Türkçe

Ölüm anındaki görülen beyaz ışığın sırrı !

Ölüm anındaki görülen beyaz ışığın sırrı !


Bilim insanları, ölümün eşiğinden dönen kişilerin ‘tünelin ucunda’ gördüğü beyaz ışığın sırrını çözmüş olabileceklerini söylüyor.

Uzmanlar, bu durumun beyindeki elektrik dalgalarının aniden yoğunlaşmasından kaynaklanabileceğini açıkladı.

ABD’deki Michigan Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, ölmek üzere olan sıçanların beyin dalgalarında yüksek seviyede aktivite gözlendi.

Araştırmacılar bu dalgaların insan beyninde algılama düzeyinin artmasına neden olabileceğini düşünüyor.

Kalbin durmasından 30 saniye sonra

Dr. Jimo Borjigin, sonuçları Amerikan Bilimler Akademisi’nin dergisinde yayımlanan araştırmalarıyla ilgili olarak “Birçok insan klinik ölümden sonra beynin aktif olmadığını ya da çok az aktif olduğunu, beynin normale göre daha az faal olduğunu düşünür. Biz bunun böyle olmadığını ortaya koyduk. Aksine ölüm anında beyin daha aktif” dedi.

Ölümden dönen kişiler, parlak beyaz ışıklar gördüklerinden, ruhlarının bedenlerini terk ettiğini hissettiklerinden ve hayatlarının film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiğinden söz ediyor.

Şimdiye kadar insanlarla yapılan çalışmalar bu anlatımlara pek açıklık getiremedi.

Michigan Üniversitesi, ölümden dönen kişilerin anlattıklarının sırrını çözebilmek için ölmek üzere olan dokuz sıçanı izledi.

Hayvanların kalbinin durmasından sonraki 30 saniye içinde gama salınımları olarak bilinen yüksek frekanslı beyin dalgalarında ani bir yükselme tespit edildi.

Dr. Borjigin insanlarda da benzer bir durum yaşanmasının olmasının mantıklı olduğunu, beyinde faaliyetlerin yoğunlaşması ve algılama seviyesinin artmasının, ölüm anı deneyimlerini açıklayabileceğini söyledi ve ekledi:

“İnsanların ışık görmeleri, beynin görme merkezinin yüksek seviyede uyarılmasından kaynaklanabilir.”
Kaynak:BBC Türkçe

BlackBerry’e bir darbe de Microsoft’tan !

BlackBerry’e bir darbe de Microsoft’tan !


Yeni bir araştırma son günlerde zor zamanlar geçiren BlackBerry için karanlık bir tablo çizdi.


Yazılım devi Microsoft’un akıllı telefon pazarında Windows işletim sistemine sahip telefonların satışıyla Kanadalı cep telefonu üreticisi BlackBerry’i geride bıraktığı ortaya çıktı.

Araştırma şirketi Gartner’a göre, Microsoft’un ikinci çeyrekte akıllı telefon pazarındaki payı yüzde 3,3 oldu.

ANDROID VE APPLE’DAN SONRA GELİYOR
Microsoft bu şekilde akıllı telefon pazarında Android telefonlar ve Apple’dan sonra üçüncü sırada yer aldı.

Akıllı telefon pazarında ilk sırada yüzde 79 ile Google’ın Android sistemini kullanan telefonlar yer alıyor.

Apple ise yüzde 14,2’lık pazar payıyla ikinci sırada.

Gartner’ın kıdemli araştırma analisti Anshul Gupta, “Microsoft pazar payını ve satış hacmini ikinci çeyrekte artırdı. Ancak şirketin kullanıcılar arasında çekiciliğini artıracak adımlar atmaya devam etmesi gerekiyor” diye konuştu.

BLACKBERRY ÜZERİNDEKİ BASKILAR ARTTI
Yazılım sektörünün önde gelen şirketi Microsoft’un bile satışlarını artırması, halihazırda Apple cve Android işletim sistemini kullanan telefonlarıyla öne çıkan Samsung ile rekabette zorlanan BlackBerry üzerindeki baskıyı artırdı.

BlackBerry büyük umutlar bağladığı yeni modeli BlackBerry 10 modelinin satışında istediği rakamlara çıkamadı.
SATIŞ GÜNDEME GELDİ
Şirket, Pazartesi günü aralarında satışın ağırlıklı olarak düşünüleceği gelecek seçeneklerini masaya yatırmak için bir komite kurduğunu açıkladı.



IHS Electronics’ın mobil stratejiler analisti Daniel Gleeson, CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Bütün bunlar BlackBerry için şaşırtıcı değil. BlackBerry marka olarak Endonezya ve Kolombiya gibi gelişen pazarlarda bile değer kaybediyor” dedi.

Kaynak:ntvmsnbc

Gmail için şok eden itiraf !

Gmail için şok eden itiraf !


Google: ‘‘Bilgilerinizin gizli kalmasını beklemeyin.’

Arama motoru devi Google’ın bir mahkemeye sunduğu raporda, yüz milyonlarca kullanıcısını şaşırtan bir açıklama ortaya çıktı.
Teknoloji devi, Gmail hesabı üzerinden e-posta gönderen kullanıcılarının ‘iletişimlerinin gizli tutulduğuna dair makul bir beklentisi olmaması gerektiğini’ ifade etti.


Söz konusu ifade büyük tartışma yaratırken, Google, ‘bilgilerin kesinlikle paylaşılmadığını, üçüncü partilere açık e-postaların rutin işlemlerden geçirildiğini’ belirtti. Şirket, davacıların bu durumdan haberdar olduğunu öne sürdü.

Dünyanın bir numaralı arama motoru Google, yüz milyonlarca internet kullanıcısının hesabı bulunan Gmail e-posta hizmeti hakkında sürpriz bir açıklamada bulundu.

Google, ABD’de bir mahkemeye sunduğu raporda, ’425 milyon kullanıcısının, bir diğer kullanıcıya e-posta gönderdiği zaman, e-posta içeriğinin gizli kalacağına dair bir beklentide bulunmaması gerektiğini’ ifade etti.

Teknoloji dünyasında dün bomba etkisi yapan açıklama, ABD’li Consumer Watchdog adlı denetmele örgütü tarafından ortaya çıkarıldı.

Google’ın mahkemeye yaptığı açıklamanın, Ulusal Güvenlik Dairesi’yle (NSA) olan bağlantıları konusunda açıklama yapması için baskı gördüğü döneme gelmesi de dikkat çekti.

‘GOOGLE BAKLAYI AĞZINDAN ÇIKARDI’

Yüz milyonlarca internet kullanıcısının e-posta yazışmalarının gizliliği konusunda büyük şüphe uyandıran gelişme, tüm dikkatleri Google’ın üzerine dikti.

Consumer Watchdog gizlilik projesi müdürü John Simpson, “Google en sonunda gizliliğe saygı göstermediğini kabul etti” ifadesini kullandı. Simpson, “Kullanıcılar bu açıklamaya dikkat etmeli… Eğer e-posta hesabınıdaki kişilerin gizliliğini umursuyorsanız, Gmail kullanmayın” dedi.

GOOGLE’A DAVA AÇILMIŞTI

Google’ın Gmail hakkındaki açıklaması, şirkete yönelik bir dava nedeniyle geçtiğimiz ay mahkemeye gönderdiği raporda ortaya çıktı. Google, kullanıcılarına doğru reklam içeriği göndermek için, Gmail dışındaki hesaplardan gelen e-postaların gizliliğini ihlal etmekle suçlanmış ve grup davası açılmıştı.

Guardian sitesinin verdiği bilgiye göre, Haziran ayında açında açılan davada, Google haksız bir şekilde e-postalara girmek, içeriklerini okumak ve bu içeriklere gizliliği ihlal ederek erişmekle suçlanmıştı.

Davada, Google’ın yıllardır sistematik bir şekilde ve bilinçli olarak insanların özel bilgilerine eriştiği iddia edildi.

GOOGLE’DAN SAVUNMA

Google, savunmasında, ‘davacıların Gmail’in sunulmasından bu yana var olan ve günlük rutin kabul edilen hizmetlerini suçlu göstermek istediğini’ belirtirken, ‘tüm kullanıcıların, e-postalarının otomatik işlemden geçtiğini beklemesi gerektiğini’ belirtti.

Google, “Gönderdiğiniz e-posta, gönderilen kişi yerine asistanı tarafından okunabileceği gibi, kullanıcılar e-postalarının ECS (elektronik iletişim hizmeti) taradından işlenmesi karşısında şaşırmamalı” savunmasını yaptı.

Google avukatları ise ‘suçlamada, taraflar arasındaki iletişim ve belli iletişim durumları hakkında iddia edilen gizlilik beklentisinin oluşması için çok az şeyin ileri sürüldüğü’ belirtildi.

ÜÇÜNCÜ PARTİLERLE PAYLAŞIMI İLGİLENDİRİYOR

Google’ın açıklamaları, özellikle 1979 yılında ABD Yüksek Mahkemesi tarafından karara bağlanan Smith V Maryland davasıyla bağlantılı. Google’ın bir açıklaması, ABD’de gizli telefon dinlemeleri ve gizlilik hakkı beklentisi tartışmalarının yapıldığı dönemdeki davadan alıntıyı içeriyor.

Bu alıntı, “Bir kişinin, gönüllü olarak üçüncü partilere teslim ettiği/sunduğu bilgilerin gizliliği için meşru bir beklentisi olamaz.”



Smith v. Maryland davasında, ABD Yüksek Mahkemesi ‘üçüncü parti doktrinini’ desteklemiş ve “üçüncü parti bir iletişimde yer aldığınız takdirde, yasal olarak uygulanabilir gizlilik haklarını kaybettiğinizi” belirtmişti.

VentureBeat sitesinin altını çizdiği hususta, Google, “Gmail kullanıcılarının üçüncü parti doktrinini aktif hale getirdiğini’ belirtiyor.

‘BİLGİ PAYLAŞIMI SÖZ KONUSU DEĞİL”

Google, Gmail içeriklerine erişildiği tartışmalarında, ‘içeriklerin kesinlikle paylaşılmadığını’ belirtti.

Google’ın bir sözcüsü, dün yaptığı açıklamada, “Kullanıcılarımızın güvenliği ve gizliliğini çok ciddiye alıyoruz. Bu durumun aksini iddia eden haberler gerçek dışıdır. Gmail’de sektörün öncüsü güvenlik ve gizlilik içerikleri sunduk. Bir Gmail kullanıcısına kim e-posta gönderirse göndersin, söz konusu güvenlik içerikleri devrededir” ifadesini kullandı.

Açıklamada ek olarak şu bilgiler verildi:

“İlk olarak, Google, Gmail kullanıcılarının gizlilik beklentisi olmaması gerektiğini tartışmamaktadır. Smith v. Maryland davasıyla ilgili olan kısım, Gmail kullanıcılarının gizlilik beklentisi olamayacağı anlamına gelmemektedir… Tam tersine, ifade edilmek istenen durum, Gmail kullanıcısı olmayıp Gmail kullanıcılarına e-posta atan kişilerin, alıcıya sunulan rutin hizmet kapsamında e-postasının işlemden geçeceğidir. Bu durum, Gmail kullanıcısı olmayan kişilerin, Gmail kullanıcısına gönderdiği e-postanın Google tarafından işlemden geçirilmeyeceğine dair beklentide bulunmamasıdır (bu ‘gizlilik beklentisi’ olarak ifade edilir). E-postalar, tabii ki Google tarafından işlemden geçirilecektir. Gmail kullanıcılarının diğer e-posta hizmetlerine gönderdiği e-postalar için de aynısı geçerlidir.”

“Örneğin, Gmail kullanıcılarına e-posta gönderen kişiler, Google’ın bu e-postaları spam ve ya virüs taramasından geçirmesine karşı şaşırmamalıdır. Bu durum, mahkemeye sunulan raporda ayrı bir kısım olarak belirtilmiştir: “Gmail olmayan müşterek davacılar aynı zamanda delaleten mesajlarının otomatik işlemden geçirilmesine razıdır.”
Kaynak:ntvmsnbc

Apple’a Oslo üzerinde uçuş izni yok !

Apple’a Oslo üzerinde uçuş izni yok !


Norveç hükümeti, Apple’ın üç boyutlu görüntü sağlayan harita uygulaması için başkent Oslo’nun havadan görüntülenmesine izin vermiyor.

Norveç’te yayımlanan Aftenposten gazetesine göre hükümet binalarına ait detayların görünmesine yönelik güvenlik kaygıları, yetkilileri bu kararı almaya yöneltti.

üzerinde fotoğraf çekmek amacıyla uçuş yapmak için yetkililerden izin almak gerekiyor. Fakat resmi kayıtlar, bu tarz başvuruların reddedildiğini ortaya koyuyor.

Oysa aynı sakıncaları taşımasına rağmen uydu yoluyla görüntüleme yöntemleri hükümet tarafından engellenemiyor.

Nokia, harita uygulamasında Oslo’nun üç boyutlu bir görüntüsüne sahip. Ancak şehrin sadece bir kısmı haritada yer alıyor.

Uydu engellenemiyor

Norveç’te güvenlik önlemleri iki yıl önce Anders Breivik’in Oslo’da bir hükümet binasının önünde patlattığı bomba ve bir gençlik kampına yaptığı saldırıyla çok kişiyi katletmesi ardından arttırıldı.

Aftenposten gazetesinin güvenlik konularında uzman muhabiri Henning Carr Ekroll BBC’ye saldırıların ardından Norveç’te başlayan kapsamlı güvenlik tartışmasının bir boyutunun da hükümet binalarının güvenliği olduğunu belirtti.

Carr-Ekroll: “Oslo üzerinde fotoğraf çekme amacıyla uçmak için izin almanız gerekiyor. Buna karşılık hükümet uydudan alınan görüntüler konusunda hiç bir şey yapamıyor.”

Aftenposten muhabiri, Apple’ın Oslo’yu görüntüleme talebine Norveç Ulusal Güvenlik Merkezi tarafından verilen red cevabını da gördüğünü anlatıyor.

Yön bulma (navigasyon) sitesi Gule Sider gibi bazı Norveçli şirketlerin daha önce havadan görüntü almalarına izin verildiğini ancak görüntülerin içeriğinde ‘boşluklar’ olduğunu da ekliyor.



Aftenposten haberinde, Oslo’yu havadan görüntülemesine izin verilmeyen Apple’ın hazırladığı üç boyutlu başka haritalarda, ABD Savunma Bakanlığına ait tesisler ve istihbarat teşkilatı CIA’nin Langley’deki merkez üssü gibi güvenlik bakımından hassas bir çok binanın yer aldığına dikkat çekiliyor.
Kaynak:BBC Türkçe

ZTE Open: Firefox ile çalışacak, eBay’de satılacak !

ZTE Open: Firefox ile çalışacak, eBay’de satılacak !


Firefox işletim sistemiyle çalışan yeni bir akıllı telefonun, ABD ve İngiltere’de yalnızca eBay üzerinden satışa çıkacağı açıklandı.
  
İletişim cihazları üreten Çinli firma ZTE, telefonu 79 dolar fiyatla yalnızca internetten alışveriş yapılabilen eBay’de satma kararı aldı.
ZTE’nin sözcüsü, telefonun, ilk kez akıllı telefon kullanacak müşteriler için üretildiğini ifade ediyor.

Firefox işletim sistemiyle çalışan telefon şimdiden İspanya, Kolombiya ve Venezuela’da satışa çıktı.

ZTE akıllı telefonun “çok yakında” Amerika ve İngiltere’de de eBay üzerinden satışına başlanacağını belirtiyor.

Telefon farklı şebekelerle kullanılabilecek, bir diğer deyişle “kilitli” olmayacak.

‘Risk almazlar’

İlk Firefox OS telefonlardan biri olan ZTE Open, 3,5 inç ekrana ve 3,2 megapiksel kameraya sahip.

İletişim teknolojileri alanında danışmanlık ve inceleme hizmeti veren Ovum şirketinden Jan Dawson, ZTE’nin “Firefox ile çalışan bir telefonu parekende firmaların satma riskine girmeyeceklerini bildiği için” eBay’de satış kararı aldığını düşünüyor.



Ayrıca Dawson’a göre Google, Apple ve Windows gibi teknoloji devlerinin rekabet halinde olduğu piyasada ayakta kalmak için yalnızca “farklı şeyler üretmek yeterli değil.”
Kaynak:BBC Türkçe

Xbox One’ın çıkışı 8 ülkede ertelendi !

Xbox One’ın çıkışı 8 ülkede ertelendi !



Microsoft, yeni nesil oyun konsolu Xbox One’ın 8 Avrupa ülkesindeki piyasaya çıkış tarihinin ertelendiğini duyurdu. Ertelemenin ana nedeni teknik çalışmalar olarak belirtildi.

Xbox One’ın çıkışı 8 ülkede ertelendi
Xbox One’ın çıkışı 8 ülkede ertelendi
Xbox One sahibi olmayı hayal eden Avrupalı oyunseverler, biraz daha beklemek zorunda kalacak. Microsoft, Mayıs ayında tanıttığı ve Kasım ayında 21 ülkede satışa sunulacağını açıkladığı Xbox One hakkında Avrupalılara kötü bir haber verdi.

Belçika, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Norveç, Rusya, İsveç ve İsviçre, Xbox One’a kavuşmak için 2014’ü beklemek zorunda kalacak. » Devamını Oku..
Xbox One, Kasım ayında ise Avustralya, Avusturya, Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Meksika, İspanya, İngiltere, ABD ve Yeni Zelanda’da satışa sunulacak.

İÇİNDE OYUNLA GELECEK
The Verge sitesinin haberine göre, 8 Avrupa ülkesini ilgilendiren ertelemenin nedenini açıklamadı. Ancak ek sesler ve dil desteği gibi birçok teknik konunun ertelemenin arkasında olduğu belirtildi. Dahası, konsolla uyumlu uygulamalar için ülkelerle yapılan ortalık çalışmaları henüz tamamlanmış değil.

Microsoft, beklemek zorunda kalan müşterilerini tatmin etmek için, konsol satışa çıktığında içinde hazır oyun bulunduracak. Şirket, “Müşterilerimizi beklettiğimiz için üzgünüz. 2014 içinde en kısa zamanda Xbox One’ı sunmak için elimizden geleni yapacağız” açıklamasını yaptı.
Kaynak:ntvmsnbc

Eğlence dünyasının beklediği robotik top !

Eğlence dünyasının beklediği robotik top !



Teknoloji dünyasına iki yıl önce sunulan tuhaf icatlardan Sphero robotik topu, yeni versiyonuyla yeniden karşımızda.

ABD Başkanı Barack Obama’nın da denediği, akıllı telefon ve tabletle kontrol edilebilen eğlenceli icadın yenilikleri arasında renk seçenekleri ve artan hızı var.

 ABD Başkanı Barack Obama, Nisan 2012’de Boulder Üniversitesi’ni ziyaret ettiğinde, tuhaf bir cihazla oynayan gençler ilgisini çekmiş ve Sphero en büyük reklamını yapma şansı bulmuştu.

İlk olarak 2011’de geliştirilen cihaz, Sphero 2.0 versiyonuyla bu sefer piyasaya sürülebilir. Saniyede 2 metre yol kat edebilecek kadar süratli olan robotik top, birçok LED renk seçeneklerine sahip olacak. Sphero 2.0, LED ışıklarıyla eski modelinden 3 kat daha parlak.

Sphero’nun üreticisi Orbotix, robotik topla uyumlu 25 oyun ve uygulama olduğunu belirtti.

Eğlence ve eğitim uygulamalarıyla kullanılarak farklı bir eğlence şekli sunan Sphero, yeni yazılımı sayesinde Bluetooth kontrolü esnasında daha iyi manevralar yapacak ve yolundan sapmayacak.

Orbotix, evinizde ve dışarıdaki çeşitli yüzeylerde kullanılması adına Sphero’ya özel akseuarlar da sunacağını açıkladı.
 
SlashGear sitesinin haberine göre, yeni nesil robotik top ABD’de 30 Ağustos’ta 129.99/99.99 dolardan satışa sunulacak.
Kaynak:ntvmsnbc


 

Haberdar OL !

Bizimle İletişime Geç !

Email us: yildirimirfan@hotmail.com.tr

Email us: info@irfanyildirim.com

Blog Yazarımız